Avrupa Rüzgâr Şartı’nın birinci yılında yapılanlar ve yapılması gerekenler neler?

Avrupa’nın rüzgâr endüstrisini güçlendirmek için imzalanan Avrupa Rüzgar Şartı’nın birinci yıl dönümü kutlanırken, WindEurope sözleşmenin birinci yılını değerlendiren basın açıklamasında, AB’nin rüzgâr enerjisi sektöründe kararlı adımlar attığını ancak sektörün daha hızlı büyümesi için daha fazla politika reformu ve kamu desteğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Yapılan açıklama şöyle:
“Avrupa Birliği (AB), 26 üye hükümeti, AB Komisyonu ve rüzgâr endüstrisi ile birlikte, Avrupa Rüzgâr Gücü Paketi’nde belirtilen 15 stratejik önlemi uygulamak için kararlı adımlar attı. Bu önlemler, Avrupa’nın rüzgâr enerjisindeki liderliğini pekiştirmek amacıyla kritik önem taşıyor.

2023 Avrupa Birliği Durumu konuşmasında, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa rüzgâr endüstrisinin karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, rüzgâr enerjisi alanında daha hızlı izin verme süreçleri, daha etkin açık artırma tasarımları ve beceri, finansman ve tedarik zinciri desteği gibi önemli önlemler sundu. Komisyon, bu stratejilerle endüstriyi güçlendirmeyi hedeflediklerini açıkladı.

Geçtiğimiz yıl Avrupa, 15 stratejik önlem içeren Avrupa Rüzgâr Enerjisi Paketi’ni devreye soktu. Bu önlemler, yeni mevzuat gerektirmeyen, hemen uygulanabilir çözümler sundu ve Avrupa Yatırım Bankası (EIB), ulusal hükümetler ve rüzgâr sektörü tarafından hızla hayata geçirilmeye başlandı. Avrupa Yatırım Bankası, rüzgâr projeleri için 5 milyar avro tutarında bir karşı garanti tesisi kurarak, rüzgâr türbini üreticilerinin projelerine finansman sağlanmasına yardımcı oldu. Ayrıca, AB Komisyonu, Yenilik Fonu aracılığıyla türbin üretim tesislerine hibe desteği sağlamaya başladı.

Avrupa genelinde rüzgâr enerjisi sektörüne yönelik yatırımlar hız kazandı. Sadece son 12 ayda, sektör 11 milyar avro değerinde yeni üretim tesislerine yatırım yaptı. Bugün Avrupa, yılda 9,5 GW açık deniz rüzgârı ve 22,5 GW kara rüzgârı üretme kapasitesine sahip ve rüzgâr tedarik zincirinde 30 yeni fabrika geliştirilmekte. İspanya ve Almanya gibi ülkeler, ulusal düzeyde rüzgâr enerjisi projeleri için benzer taahhütlerde bulundu ve bu süreçte iyileştirilmiş açık artırma tasarımları ve üretim kapasitesinin artırılması gibi stratejileri benimsedi.

Almanya, rüzgâr enerjisi alanında önemli bir başarıya imza atarak, AB’nin yeni izin verme kurallarını ilk uygulayan ülke oldu. 5 yıl öncesine kıyasla 6 kat daha fazla kara rüzgârına izin veren Almanya, bu yıl 12 GW’tan fazla yeni kara rüzgârı kapasitesine onay verdi. Ayrıca, Almanya hükümeti, rüzgâr projelerini daha hızlı hayata geçirmek için yenilikçi bir yaklaşım benimseyerek, sektördeki diğer ülkelere örnek teşkil etti.

Ancak, Avrupa’nın rüzgâr endüstrisinin karşılaştığı zorluklar devam ediyor. Rüzgâr enerjisinin Avrupa’daki elektrik üretimindeki payı yüzde 20 seviyesinde, ancak bu oran 2030 yılına kadar yüzde 30’a çıkması bekleniyor. Yine de, AB’nin enerji güvenliği hedeflerini karşılamak için daha fazla kapasite inşa edilmesi gerekmektedir. Avrupa’nın rüzgâr enerjisi kapasitesinin 225 GW’tan 2030 yılına kadar 350 GW’a çıkması öngörülüyor, ancak bu hedefin ulaşılabilmesi için daha fazla politika desteği ve kamu mali desteği gerekiyor.

Özellikle rüzgâr enerjisi projelerinin izin süreçlerinde yaşanan yavaşlık, şebeke darboğazları ve elektrikli endüstriyel tüketim alanındaki yavaş ilerlemeler, sektörün büyümesini engelliyor. Ayrıca, rüzgâr türbinlerinin üretimi için gereken fiyat rekabeti de büyük bir sorun teşkil ediyor.”

Gelecek için beklentiler
WindEurope CEO’su Giles Dickson, Avrupa Rüzgâr Şartı ve Rüzgâr Gücü Paketi’nin rüzgâr endüstrisinde önemli gelişmeler sağladığını belirterek, tedarik zincirinin toparlandığını ve büyüdüğünü ifade etti. Ancak Dickson, Avrupa’nın hedeflerine ulaşabilmesi için daha fazla adım atılması gerektiğini vurguladı.

2024 yılı, kurumsal elektrik tüketicileriyle yapılacak yenilenebilir enerji anlaşmalarında rekor bir yıl olarak öngörülüyor. Avrupa’nın rüzgâr endüstrisinin büyümesini sürdürebilmesi için hükümetlerin, açık artırma tasarımlarını doğru yapması ve eski rüzgâr santrallerinin yenilenmesi gibi adımları hızla hayata geçirmesi gerektiği ifade ediliyor. Avrupa’nın rüzgâr endüstrisinin, önündeki zorluklara rağmen büyük bir potansiyele sahip olduğu belirtilirken, önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edeceği öngörülüyor.

Başa dön tuşu