“Süreç yeniden uzama riski taşıyor”

Müzakereleri yerinde takip eden Etkili Bir Plastik Anlaşması İçin Bilim İnsanları Koalisyonu üyesi Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, “Petrodolar ülkelerinin direnci ve endüstri lobilerinin etkisi, süreci yeniden uzatma riski taşıyor.” dedi.

Üretim azaltımı tartışmanın merkezinde
Petrol ve gazdan elde edilen petrokimyasallarla üretilen plastiklerin hem iklim değişikliğine hem de çevre kirliliğine yol açtığını hatırlatan Gündoğdu, “Plastik üretimindeki artış, sorunun sadece atık yönetimiyle çözülemeyeceğini gösteriyor.” diye konuştu. Suudi Arabistan, İran, Rusya, Çin ve ABD gibi ülkelerin, anlaşmanın yalnızca atık yönetimiyle sınırlı kalmasını istediğini belirten Gündoğdu, “Bu yaklaşım, küresel bir çözümün önünü kesiyor.” ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminden baskı iddiası
Reuters’ın 6 Ağustos tarihli haberine göre, Donald Trump yönetimi tarafından çeşitli ülkelere gönderilen gizli bir memorandum, plastik üretimine yönelik her türlü kısıtlamaya karşı çıkılmasını talep ediyor. Belgede, kısıtlamaların fiyat artışına ve tedarik zinciri sorunlarına yol açacağı savunuluyor. Gündoğdu, “Bu tavır, endüstri yanlısı pozisyonlarla örtüşüyor ve müzakereleri adeta sabote ediyor.” dedi.

Müzakere metni tıkanıyor
Gündoğdu’nun aktardığına göre, “benzer düşünen ülkeler” olarak tanımlanan petrol üreticileri ve bazı büyük ekonomiler, plastik üretim sınırlamalarına karşı çıkarak metni “parantez” ifadelerle dolduruyor. Suudi Arabistan’ın önerileriyle sadece iki günde yaklaşık 500 parantez eklendiğini belirten Gündoğdu, “Bu durum, sürecin en başa dönme riskini artırıyor.” diye konuştu.

Konsensus mu, oylama mı?
Anlaşmanın kabulünde izlenecek yöntemin belirleyici olacağını vurgulayan Gündoğdu, “Konsensus yöntemi, tek bir ülkenin bile süreci tıkamasına izin veriyor. Oylama yöntemi ise çevre açısından çok daha etkili olabilir.” dedi. Kolombiya ve Peru öncülüğündeki 118 ülkenin, kararların oylamayla alınmasını talep ettiğini hatırlattı.

Bilim insanlarından üretim azaltımı çağrısı
Koalisyon sözcüsü Prof. Trisia Farrelly’nin açılışta yaptığı konuşmaya değinen Gündoğdu, “Plastik üretimi azaltılmadan kirliliğin önlenmesi mümkün değil. Çevre ve insan sağlığı, adil geçiş ve bilimsel katılım gibi konularda somut taahhütler verilmesi gerekiyor.” dedi.

Finansman belirsizliği sürüyor
Gündoğdu, plastik krizinin mali yükünü kimin üstleneceği konusundaki belirsizliğe de dikkat çekerek, “Fosil yakıt ve petrokimya sektörüne verilen sübvansiyonlar sürdükçe, adil finansman mekanizması kurmak hayal olur.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin rolü düşük profilde
Türkiye’nin 24 kişilik heyetle katılmasına rağmen düşük profilde kaldığını belirten Gündoğdu, “Türkiye, sınır aşan kirlilik, sağlık etkileri ve atık ticareti gibi en çok etkilendiği konularda bile güçlü bir öneri sunmadı. Bu tablo, plastik krizi karşısında karamsar bir görünüm yaratıyor.” dedi.

Bakanların katılımı sürece ivme katabilir
15 Ağustos’a kadar sürecek toplantıların ikinci haftasında 60’tan fazla ülkenin çevre bakanının katılmasının beklendiğini belirten Gündoğdu, “Bu gelişme sürece hız katabilir ama anlamlı bir metin çıkıp çıkmayacağı belirsiz.” ifadelerini kullandı.

Başa dön tuşu