Orta ve Doğu Avrupa’nın enerji güvenliği için temiz enerji stratejisi şart

“Jeopolitik Kavşakta Strateji: Orta ve Doğu Avrupa’da Güvenli ve Temiz Enerji Zorunluluğu” başlıklı rapor, bölgenin mevcut enerji kırılganlıklarını fırsata çevirebilecek stratejik adımları ele alıyor.

Raporda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik devam eden saldırıları sonrasında Avrupa enerji jeopolitiğinde yaşanan köklü değişimlerin altı çiziliyor. Rusya’nın fosil yakıt pazarındaki etkinliğinin azalmasına karşın, Çin’in temiz enerji teknolojilerindeki üretim gücünün Avrupa için yeni bir stratejik bağımlılık riski oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen çelişkili sinyallerin ve Avrupa Birliği’nin karbonsuzlaşma hedefleri doğrultusunda bölgesel koordinasyonun yetersizliğinin politika yapım sürecini zorlaştırdığı aktarılıyor.

Bu zorlu jeopolitik ortamda CATF, ODE ülkeleri ve AB kurumlarına yönelik yedi temel politika önerisi sunuyor:

  • Tarafsız teknoloji yaklaşımı benimsenmeli. Rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi düşük karbonlu teknolojilerin yanı sıra gelişmiş jeotermal ve karbon yakalama-depolama gibi yeni çözümler desteklenmeli.
  • Fosil yakıt bağımlılığı stratejik biçimde azaltılmalı, ancak uzun vadeli karbonsuzlaşma hedeflerinden ödün verilmemeli.
  • Bölgesel işbirliği artırılmalı, Ukrayna, Moldova ve Batı Balkanlar’la sınır ötesi enerji şebekesi planlaması ve pazar entegrasyonu teşvik edilmeli.
  • Temiz teknoloji üretiminde yerlileşme sağlanmalı, bu sayede dışa bağımlılık azaltılırken ekonomik kalkınma desteklenmeli.
  • AB genişleme politikaları enerji dönüşüm hedefleriyle uyumlu hale getirilmeli; altyapı yatırımları ve sanayi modernizasyonu öncelik kazanmalı.
  • Enerji geçişinin faydalarına dair güçlü bir kamu anlatısı oluşturulmalı, egemenlik, istikrar ve rekabet vurgulanmalı.
  • Gelecekteki jeopolitik ve tedarik zinciri şoklarına karşı stratejik öngörü kapasitesi kurumsallaştırılmalı.

CATF Orta ve Doğu Avrupa Direktörü Tamara Lagurashvili, temiz enerjinin ODE bölgesi için yalnızca çevresel değil, aynı zamanda stratejik bir gereklilik olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bölgenin güvenliği ve refahı, fosil yakıtlardan uzaklaşarak dirençli, birbirine entegre ve yerel kaynaklara dayalı bir enerji sistemine geçebilme kapasitesine bağlı. Bu dönüşüm, altyapıya yatırım yapılmasını, yerel tedarik zincirlerinin güçlendirilmesini ve iklim hedeflerinin sanayi politikalarıyla uyumlu hale getirilmesini gerektiriyor.”

Raporun yazarı Andrei Covatariu ise, kısa vadeli çözümlerin uzun vadeli kırılganlıkları artırabileceğine dikkat çekerek, “Temiz enerji sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda hızla değişen dünyada güvenlik, ekonomik direnç ve jeopolitik yetkinliğin temel dayanağıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Rapora göre, ODE bölgesinin temiz enerji potansiyeli yüksek olmakla birlikte, enerji egemenliğini sağlamlaştırmak ve bölgesel istikrarı artırmak için AB destekli kapsamlı ve teknolojik çeşitliliği gözeten bir stratejiye acil ihtiyaç bulunuyor.

Başa dön tuşu