Her girişim milli güvenliğimize tehditdir

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklama yaptı.
Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları:
Yakında partimizin 24. yaş gününü kutlayacağız. Yeni bir kampanya da başlatacağız. Hazırlıklarımız devam ediyor. Önemli günler söz konusu. Erzurum Kongresi’nin yıl dönümü. Dünyanın içinden geçtiği günlere bakınca Erzurum Kongresi’nin milli sınırlar içinde vatan bir bütündür ilkesi cumhurbaşkanımız tarafından ifadeleri çerçevesinde pusulamıza yön veriyor. Hatay’ın ana vatana katılmasının da yıl dönümündeyiz. Bunun arkasında Türkiye’nin önemli bir mücadelesi var. Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyoruz. Hatay’ın ilk cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’i rahmetle anıyoruz.
“İsrail’in güvenliğini tehdit altında bırakanın Netanyahu olduğunu görmeliler”
En önemli gündemimiz Gazze her zamanki gibi. İnsani yardımların oraya ulaşması konusunda soykırım unsurlarının yerine geldiğini gösteriyor. Savaş suçu ve soykırım bakımından Netanyahu’nun yargılanması artık insanlık meselesi haline gelmiştir. Bütün bu kuşatmanın ortadan kalkması için sayın cumhurbaşkanımızın mesaisi devam ediyor. Suriye’de bir istikrarsızlık girişimi oluşturulmaya çalışıldı. Siyonizm yanlısı bir dürzi grup Suriye’nin istikrarına yönelik sabotaj girişiminde bulundu. Bölge barışı ve dünya barışı için bir numaralı tehdit Netanyahu yönetimidir. İsrail’in güvenliğini tehdit altında bırakanın Netanyahu olduğunu görmeliler. Biz Suriye toprak bütünlüğüne sonuna kadar sahip çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. Her türlü girişim tümüyle reddedilir ve buradaki bir istikrarsızlık bizim milli güvenliğimize tehdit oluşturacağı şeklinde tutum ortaya koyarız.
“Bir Dürzi grubu öne sürerek tüm Dürzileri böyle göstermek yanlıştır”
Etnik ve mezhepsel gerilim olduğu söyleniyor. Suriye’deki meşru yönetimi mezhepçilikle itham ediyorlar. Bir mezhepsel çatışma gibi görünse de ortada büyük devletlerin vekalet savaşı var. Lübnan’daki Dürzi kardeşlerimiz bütün bu kardeşlerimizle beraber Suriye’nin birliğini, toprak bütünlüğünü savunmaktadır. Bir Dürzi grubu öne sürerek tüm Dürzileri böyle göstermek yanlıştır. Burada herhangi bir şekilde etnik ya da mezhepsel görüntüler vekalet savaşlarıdır. Mutfakta kimin olduğunu görmek gerekir.
“LGS tartışmasında muhalefet tarafından yanlış bilgiler yayılıyor”
LGS tartışmasında muhalefet tarafından yanlış bilgiler yayılırken, özellikle İmam Hatip okulları hedef alındı. Gerçekler ortaya konmasına rağmen yalan bilgilerin düzeltilmesi yönünde hiçbir adım atılmadı. Bu durum, geçmişte yapılan benzer kampanyaları akıllara getirdi. Özellikle başarılı öğrencilerin ailelerinin kimlikleri nedeniyle hedef gösterilmesi, bu tutumun açık bir ayrımcılık örneği olduğunu gözler önüne seriyor.
“Terörsüz Türkiye süreci de büyük bir titizlikle yürütülecek”
Farklı çevrelerden çeşitli fikirler ortaya atılarak fesih konusunda kafa karıştırmaya yönelik girişimler oldu. Ancak Türkiye, terörle mücadeledeki kararlılığından ödün vermemiştir. Vatandaşlarımızın güvenliği için tüm birimler aktif şekilde görev yapmaktadır. Terörsüz Türkiye süreci de büyük bir titizlikle yürütülecek olup, Cumhur İttifakı bu konuda gereken hassasiyeti gösterecektir. Önceliğimiz terör örgütünün sona erdirilmesi ve terörün olmadığı bir bölgenin oluşturulmasıdır. Suveyda’da ise kimseyi temsil etmeyen grupların, terör örgütü gibi hareket ederek Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar vermeye çalıştığı görülmektedir. Terörsüz Türkiye hedefine yönelik yapılan haksız eleştirilere yanıt vereceğiz, ancak şu anda silah bırakma sürecinin sağlıklı ilerlemesine odaklanmış durumdayız.
Ayrıntılar Geliyor